Gelin Kaynana Kavgası neden olur? - İşte kayın valide ile iyi geçinme yolları

İşte kayınvalide ile iyi geçinme yolları...
 
Kayınvalideniz sizi duygusal olarak yıpratıyor, eşinizle aranızın bozulmasına mı neden oluyor? Eğer cevabınız "evet" ise birazdan vereceğimiz önerilere dikkatlice göz gezdirin. Tanıştığınız ilk andan itibaren sizi eleştiren, tavırlarıyla üzen kayınvalidenizle bu yollar sayesinde daha iyi geçineceksiniz. - kız tarafı kızlarını bir kaynana bulunan eve vermek istemezler onun için espili dahi olsa erkek tarafına eviniz de '' KIRIK ÇEKYAT '' kaynana varmı ? diye üstü örtülü sorarlar ...

Onu anlamaya gayret edin

Kayınvalidelerin ve gelinlerin arasındaki anlaşmazlığın pek çok farklı sebebi olabilir. Kayınvalidelerin kendilerini biricik oğulları tarafından ikinci plana atılmış gibi hissetmeleri bu sebeplerin ilk sırasında yer alıyor. Oğullarının hayatlarının merkezinden uzaklaşması ve yeni biriyle başka bir hayat kurması kayınvalidelerin kendilerini geri planda hissetmelerine neden olur. Kayınvalidenizin size karşı tavırlı davranmasının arkasında da bu sebep yatıyor olabilir. Onu anlamaya çalışın, tavırlı hareketlerinin size karşı kişisel bir sorunu olduğu için değil, bunun içinde bulunduğu ruh halinden kaynaklandığını unutmayın.

Aranıza 'fiziksel' mesafe koyun

Sürekli bir arada olmaktansa evlerin ayrı şehir ya da ilçelerde olması çok daha iyidir. İmkanınız elverdikçe kayınvalidenizle yakın oturmayın. Uzak oturmanın yanı sıra çok önemli olmadığı sürece her aile ve akraba toplantılarına, kutlamalarına eşinizle birlikte gitmeyin. Ancak araya soğukluk girmesine de izin vermeyin. Eğer fiziksel mesafe koyma işini manevi anlama da taşırsanız, bundan hem eşinizle hem de eşinizin ailesiyle olan ilişkiniz büyük zarar görür.

Kayınvalidenizin yargılayıcı tavırlarına mesafeyle cevap verin

Kayınvalideniz sizi her koşulda yargılıyor, eleştiriyor, bastırıyor diğer aile üyeleri yanında konuşmalarınızı engellemeye çalışıyor ve kibirli olduğunuzu düşüyorsa, onun bu tavırları aranızdaki ilişki hakkında kırmızı alarm veriyor demektir. Kayınvalidenizin size karşı yargılayıcı ve müdaheleci tavırlarına aranıza uzak bir mesafe koyarak cevap verin. Kayınvalideniz size iyi ve kibar davransa bile aranızdaki mesafeyi korumaya özen gösterin.

Telefonda konuşmadan önce iyi düşünün

Kayınvalideniz ile telefonda konuşmadan önce geçmiş görüşmelerinizi hatırlayın. Geçmiş telefon konuşmalarınızda kayınvalidenizin sizin gerilmenize neden olan cümlelerini, imalı laflarını gözden geçirin. Sizi sıkan bu cümleleri duyduğunuzda bir kez daha çileden çıkmamak için telefon etmeden önce sakinleşin ve bu durumla nasıl başa çıkacağınızı düşünün.

  
Duygularınızı kontrol altına alın 

Kayınvalideniz ile aranızdaki ilişkide duygularınızı kontrol altına alın. Kayınvalidenize karşı ne çok kaba ne de çok içli-dışlı hareketlerde bulunun. Ne kadar zor olsa da kayınvalidenize karşı gerçekçi olmaya çalışın. Herhangi bir çatışma anında eşinizin annesi olduğunu unutmayın ve ona karşı saygılı davranmaya çalışın.

Eşinizi ve çocuklarınızı klınızdan çıkarmayın

 Eşiniz ve çocuklarınızla aranızdaki ilişkinin bozulmaması, aile içi huzurunuzun zarar görmemesi için bazı anlarda sessiz kalmayı tercih edin. Kayınvalidenizle olan gergin tartışmanız tüm ailenin sinirlerinin gerilmesi ve huzursuz olmasına neden olacaksa, kendinizin ve ailenizin mutluluğu için cevap vermemeye çalışın. Kayınvalidenizle olan tartışmalara ve onun sizi üzen davranışlarıyla baş etmek için en güzel yolun araya mesafe koymak olduğunu asla unutmayın.

Read More

Daha Genç Görünmek İçin bir kaç basit ip ucu!

Daha Genç Görünmek İçin bir kaç basit ip ucu! 

 Yaşınız kaç olursa olsun içinizdeki gençlik ruhunu öldürmeden yaşamak sizi her zaman hayata karşı daha çok motive edecektir!

Yazın tüm enerjisini, renklerini ve gençlik ruhunu sonbahara da taşıma fikri kulağınıza hoş geliyor değil mi? Dinamik bir tarz olan Elit prep stili sayesinde gardırobunuzda gençleşecek ve enerji dolacak!

Elit Prep akımına ana hatları ile bakıp kendinize uyarlamak için bu öneriler işinize fazlasıyla yarayabilir…

 

• Avrupalı ve kolej kızı tarzının kombinlenmiş hali diyebiliriz Elit Prep için. Desenler ve renkler için bu iki stil kafanızda bir şeylerin canlanabilmesi için yeterli olacaktır.
• Deseni olarak renkli ve ekoseli kumaşları tercih edebilirsiniz. Düztaban babetler veya play boy ceketler de yine bu stilin öncü detaylarından.

• Elit Prep tarzını uygularken mini ve dekolteli giyinmekten kaçınmamalısınız. Mini etekler, mini jileler, pliseler, diz üstü renkli çoraplar, kaşmir trikolar, rengarenk saç bantları, renkli ojeler ve dudak parlatıcıları ile kusursuzluğu yakalayabilirsiniz.
 

 




















• Bu tarzın karakteri ise her şey ile uyum sağlayabilen, sakin ama bir o kadar da çılgın olabilmektir. Cesur, yaratıcı ve uçlarda olmanın kombini sizi anlatıyor ise elit prep tarzı tam size göre.
• Kolay giyilebilir, lüks imajı veren Elit – Prep akımına sizde kapılmak istiyorsanız kaşmir, yün ve gabardin kumaşları tercih ederken aynı zaman da minimal ve sade makyaj ile kısa tırnaklardaki renkli ojelerle bir bütünlük sağlayarak kendinize güzel bir stil yaratabilirsiniz.

Read More

Gençlik iksiri bulundu mu? Mucize Gençlik Formülü

Gençlik iksiri bulundu mu? Mucize Gençlik Formülü

Gençlik iksiri bulundu mu? - Genç kalmak münkünmü? - Ebedi gençlik formülleri - Genç Kalmak için ne Yapmalı - tibetin gençlik sırrı
Eskiden masallarda, filmlerde gördüğümüz sihirli gençlik ve güzellik iksirleri neredeyse gerçek olacak. Bu iksirlerden bir bardak içeceğiz: “Hoooop!” Pamuk Prensesteki cadı gibi, bir anda genç ve güzel bir kraliçeye dönüşeceğiz. Ne güzel olurdu değil mi? Hiç kimsenin böyle bir iksire kolay-kolay hayır diyeceğini sanmıyorum. Her halde böyle bir ürün bulunabilseydi, tarihteki en büyük satış rekorlarını kırardı.
Günümüzde, kelime anlamı yaşlılığa karşı aktif tedbir alma olan, anti aging ürünlerine bu kadar çok rağbet varken, piyasaya “iyi-kötü” binlerce ürünün sürülmesi çok normal. Ne de olsa, asırlardan beri herkes genç kalmak ve güzelleşmek istiyor. Anti aging, insanlık tarihinin her döneminde, genç kalmanın sırlarıyla çarelerini oluşturan unsurların, önemli bir araştırma alanı olmuştur. Pek çok farklı yöntemler bulunup-geliştirilerek denenmiştir. Örneğin: M.Ö. 50’li yıllarda, Antik Mısır’ın son Helenistik Kraliçesi Cleopatra, genç kalmak için anlında üçüncü gözünün üstünde, her zaman güçlü bir mıknatıs taşımış, yattığı yatağının altına mıknatıslar döşetmiştir. Günümüzde ise, etkili masajlar, iğne tedavileri, ışın terapileri ve ameliyatlar gibi tıbbı zeminli yöntemlerden faydalanabileceğimiz gibi, ortaya çıkan çeşitli antioksidanlar ve kremler gibi ürünleri de kullanabilmekteyiz. Ne de olsa, nasıl yaşlandığımızdan çok, yaşlanıp- çirkinleşiyor olmamızla ilgileniyoruz. Ya da yaşlanma olgusunu, sadece dışarıdan dış görünüşümüzü koruyarak durdurabileceğimizi düşünüyoruz. Belki de sebeplerle ilgilenmek işimize gelmiyor.
Ne yazık ki, pek çok kişi, iç organları yaşlanmaya devam ederken vücudunun dışındaki kırışıklıkları ve deformasyonları geçici yöntemlerle düzelterek genç gözükmeye çalışıyor. Oysa en başta, vücudumuzun hızla yaşlanmasına sebep olan toksinlerinden uzak durmalı ve korunmalıyız. Kısaca “zehirli madde” anlamına gelen toksin, hem vücudumuzda oluştuğu için, hem de dışarıdan alındığı için açığa çıkabilir. Yediklerimiz, içtiklerimiz ve soluduğumuz hava kadar, yanlış düşünme modellerimizin de vücudumuzu aşırı duyarlı kılan mikroorganizmaların bir takım zehirli maddeler, yani toksinler üretmesine sebep olduğunu bilmeliyiz.

Her çeşit duygu ve düşünce vücudumuzu değişik şekillerde etkiler. Korku, acı, üzüntü, nefret, kıskançlık ve benzeri gibi olumsuz duygu ve düşünceler vücudumuzda asidik reaksiyon oluşturur. Her olumsuzluk anımızda vücudumuza zehir akıtmış oluruz. Buna karşın sevinç, aşk, sevgi, mutluluk, pozitif duygulara eşlik eden düşünme modelleri ise, vücudumuzda doğal ilaç etkisini oluşturur. Pek çok hastalığın esas sebebi, kötümser ve yanlış düşünce kalıplarından kaynaklanır. İnsanların, hem kendileri, hem de başkaları hakkında hissedip-düşündüğü her şey vücutlarında bir reaksiyona sebep olur. 
 
Dolayısıyla gençliği ve güzelliği dışarıdan sağlamaya çalışmadan, önce içimize bakımı ile ilgilenip ona yatırım yaparsak her şey çok daha kolaylaşır. Yanlış beslenmeden, soluduğumuz kirli havadan ve kötü duygulara eşlik eden düşüncelerden kaynaklanan, bizi yıpratıp-yaşlandıran toksinlerden kendimizi uzak tutmalıyız. 

 

Gençleşme, önce içimizde başlar. Eğer güzel duygulara eşlik eden düşünceleri tazelemeyi birinci çalışma alanımız olarak benimsemezsek, gençlik ve güzellik iksiri bulunsa bile işe yaramaz, çünkü İçimizin geçmişliği dışımızın güzelliğini taşımaz. Mevlana’nın dediği gibi: “Testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar.”

Read More