Montaj ve DeMontaj Hizmetleri

Taşıma yapılacak eşyalarınızı kendi eşyalarımız gibi gözeterek titizlikle hassas bir şekilde zarar vermeden taşıyoruz...

Profesyonel Evdeneve Ekipmanları

Sizin konforunuz, bizim işimizdir! uzun süren tecrübemiz ile evden eve taşımacılıkta, ofis taşımacılığı ve ev eşyası depolama hizmetleriyle her zaman müşteri memnuniyeti odaklı çalışan bizler için kalite ve profesyonel ekip anlayışı öncelikli hedefimizdir.

Nakliye Araçlarının özellikleri

Araçlarımız güvenli taşıma koşullarına uygun olup 1+1, 2+1, 3+1 ve daha geniş eşyaları taşıyabilecek kapasitede tasarlanmıştır

Profesyonel Deneyimli Elemanlar

profesyonel yetiştirilmiş işinde uzmanlaşmış eleman kadrosu kapalı kasa araç filomuz ile hijyenik koşullar altında hizmet vermeyi ilke edinmiş bulunuyoruz

12 Aralık 2014 Cuma

Uzaylılar, Dünyayı her an istila edebilir...





Uzaylılar, dünyayı istila edebilir...

   
Alpaslan DÜVEN/ LONDRA, (DHA)
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), ünlü Beatles grubunun şarkılarını uzay boşluğundaki Polaris’e (Kuzey Yıldızı) doğru saçmayı planlarken bilim adamları, uzay boşluğuna müzik saçılmasının, ‘ET' kadar dost olmayan uzaylıların dikkatini çekip, dünyayı istila etmelerine yol açabileceğini öne sürdü.       

Dünya dışı Araştırmalar Enstitüsü (SETI) görevlilerinde Dr. Vouglas Vakoch, "New Scientist" dergisine yaptığı açıklamada, uzaya sembolik mesajlar dahi gönderirken, potansiyel tehlikelerin tartışılması ve olacakların göz önüne alınması gerektiğini söyledi.

Geçen 20 yıl boyunca uzaylıların radyo mesajlarını tesbit etmek için radyo teleskoplar kullanılıyor. Bu araştırmalardan sonuç elde edilmemesine rağmen bazı araştırmacılar, uzaylıları dinlemenin yetersiz olduğunu belirtiyor.







"ET' YE GÜVENMEYİN"

ET'ye güvenmenin hata olduğunu vurgulayan Princeton Üniversitesi astrofizikçilerinden Dr Richard Gott, "SETI'nin en büyük hatası, ET'ye güvenerek bu ağır işi gerçekleştirmek istemesidir. Herkes bir yerde oturmuş sadece dinliyor ve hiçkimse birşey söylemiyor" diye konuştu.


 "DÜNYANIN SONUNU GETİREBİLİR"



Uzaya bir ansiklopedi göndermenin oldukça hoş olduğunu ifade eden Dr. Vakoch, bunun  gelecek nesilleri aldatmak için yapıldığını belirtirken, Açık Üniversite gökbilimi profesörlerinden Barrie Jones ise, şansın oldukça az olduğunu ve bu denemenin dünyanın sonunu getirecek kadar ağır sonuçlar doğurabileceğini iddia etti.    
Astrofiziçiler, insanlığın 1920'li yıllardan bu yana ilk ticari radyo vericisiyle komşu yıldızlara kendini duyurmaya çalıştığına dikkat çekiyor. İnsanoğlunun gönderdiği sinyallerin 90 ışık yılı (540 trilyon mil) yol alması gerektiği belirtiliyor.

Bir grup bilim adamı ise, dünya dışı araştırmalar merkezi SETI'ye, dünyadaki zeki yaşamın varlığını gösteren basit sinyalleri göndermesi yönünde çağrıda bulunurken, bir başka grup bilim adamı, daha çok seyyah ve öncü uzay sondalarıyla kapsanan tipin kaydedilmesini istiyor.

Bir uzay gemisinin dışına oyma insan ve dünya görüntüsü resmeden NASA, geminin içine ise kuş sesleri, muzik ses kayıtları ve dünya haritasını iliştirdi.



Share:

10 Aralık 2014 Çarşamba

Beni Affet oyuncuları Gerçek Hayatta kimlerle evli?

Beni Affet oyuncuları kimlerle evli?


Ünlü Oyuncular Birlikte Ev baktılar -Ankara
Ekranların sevilen dizisi Beni Affet’in başarılı oyuncuları Şeyma Korkmaz ve Murat Danacı, hafta sonlarını Batıkent’teki bir konut projesini gezerek geçirdi.


Beni Affet dizisinin sevilen oyuncularından Özgün Çoban ve ODTÜ’de öğrenci olan kız arkadaşı Ayla Kara, evlenme kararı aldı.

  
Ekranların iki sevilen oyuncusu Tuan Tunalı ve Hazal Filiz Küçükköse, renkli bir düğünle evlendi.Nikahlarını daha önce kıyan çifte, düğün gecesi düzenlenen temsili nikahta oyuncu arkadaşları şahitlik yaptı.





___________________________________________________________________________________

Google, 2017 yılında Türkiye'den en çok aranan kelimeleri ve yükselen trendleri paylaştı. İşte 2017 yılı boyunca Türkiye'de en çok aranan kelimeler ve yükselen trendler...


Arama motoru devi Google, Türkiye'den 2017 yılında en çok hangi kelimelerin arandığına dair detaylı bir rapor paylaştı. Paylaşılan raporda Türkiye'de yükselen arama trendleri ve en çok aranan kelimeler yayınlandı.

Türkiye’de 2017 yılının en trend aramaları sıralamasında Genel kategoride “Milli Piyango”, “Stres Çarkı” ve “YSK”, sorular kategorisindeyse dizide konu edilen “Pestisit nedir?” ilk sıralarda yer aldı.
Google’da 2017 yılında Türkiye’de “Nedir?” sorusuyla aranan ilk üç kelime “Pestisit”, “Varlık Fonu” ve “Chia Tohumu” oldu. Pestisit kelimesinin Ufak Tefek Cinayetler dizisinde kullanıldıktan sonra popüler olması dikkat çekiyor.

●  2017 yılında en çok aranan diziler kategorisinde en başta yer alan Game of Thrones’u sırasıyla Fi ve İçerde dizileri takip etti. Diziler kategorisinde ilk 10 diziden 8’i Türk yapımı diziler olurken, ilk 10 dizi sıralamasında sondan giren Stranger Things ile birlikte sadece 2 yabancı dizi yer buldu. İlk 10 sıralamasındaki yerli diziler, dördüncü sıradan itibaren Kalp Atışı, İsimsizler, İstanbullu Gelin, Siyah Beyaz Aşk, Şevkat Yerimdar ve Söz oldu.

   >>> Tıklayın !!!

en çok ilgi çeken kelimeler:

 ABD Trump, Kudüs meselesi, bedava dizi izle, İphone 7, iphone x, İphone 8, diriliş ertuğrul, Putin, Cumhurbaşkanlığı sistemi,bedava oyunlar, bedava müzik indir, armegeddon,enson klipler, ssk, sayısal loto burç uyumu (horoscope harmony), whatsapp, sahadan, real madrid, barcelona, love christian Ronaldo, messi, Neymar Jr,test amblem  (emblem), tarkan,neşet ertaş, barack obama, amy winehouse, kral oyun, dailymotion sarışın kızlar blonde girls, liğ tv izle, barış(peace), yurtkur, spor toto , oyun hileleri (tricks) ,gamyun michael jackson, facebook, tuenti, twitter, sanalika, new moon, lady gaga, windows 7    ''oyunlar 1''dantri.com.vn ,torpedo gratis, online games site,behlülbitteraşkı memnurüya tabirlari, fal, büyü  okey  moda  kadın  fenerbahçe greencard
Sitede yer alan bilgilere göre, Türkiye'de en popüler 10 arama ''facebook'', ''oyun'', ''mynet'', ''youtube'', ''oyunlar'', ''msn'', ''youtube giriş'','indir'', ''canlı tv'', ''hürriyet'' ve ''haber'' ,''Son Dakika'' olarak sıralandı.
En hızlı yükselen aramalar, ''hi5'', ''facebook'', ''key'', ''netlog'', ''sahibinden'', ''dizi'', ''kurtlar vadisi'', ''kpss'',''sayısal loto''  ve ''vatan'' oldu
Google Türkiye'den yapılan yazılı açıklamada, Google'nin

● 2017’nin lezzet trendleri hakkında ipuçları içeren Yemek kategorisinde ilk üç sırayı tatlı ise “krep”, “aşure” ve “güllaç” aldı. Yani, 2017’de tatlı yedik ve Google’da da tatlı aradık.
● Bu yılın en çok aranan ilk üç şarkısı ise Çağatay Akman’ın “Gece Gölgenin Rahatına Bak”, Aleyna Tilki’nin “Sen Olsan Bari” şarkıları ile düğünlerin vazgeçilmezi “Erik Dalı Gevrektir” oldu.

Türkiye’de 2017’de Yükselen Genel Aramalar

1 - Milli Piyango
2 - Stres Çarkı
3 - YSK
4 - e-okul
5 - Referandum Sonuçları
6 - Morpa Kampüs
7 - Bayram mesajları
8 - Altın fiyatları
9 - Kudüs
10 - Arakan

Türkiye’de 2017’de Yükselen Aramalar - İsimler

1 - Ronaldo
2 - Filiz Aker
3 - Neymar Jr
4 - Real Madrid

Beylikdüzü Bahçeşehir Marmaris Halkalı esenkent İkitelli Bahçeşehir Halkalı Sefaköy Florya Ataköy Esenyurt Hadımköy Kayaşehir Kurtköy Göktürk
____________________________________________________________________________________________
 

____________________________________________________________________________________________  
____________________________________________________________________________________________
acıbadem göztepe koşuyolu beykoz kadıköy kayışdağı küçükçekmece kurtköy sancaktepe güzelyalı kavacık beylikdüzü başakşehir bahçeşehir sefaköy ataköy halkalı yenibosna bakırköy maltepe ataşehir soğanlık yakacık atalar cevizli kozyatağı küçükyalı darıca kayaşehir bostancı gebze tuzla kartal pendik esenyurt istinye zekeriyaköy Beylikdüzü beşiktaş erenköy sarıyer ümraniye üsküdar uydukent avcılar sarıgazi marmaris fethiye Kocaeli bodrum dudullu kuşadası
____________________________________________________________________________________________




Share:

FACEBOOKTA BUNLARI KESİNLİKLE YAPMAYIN! Sizi engelleyenleri hemen görün

FACEBOOKTA BUNLARI KESİNLİKLE YAPMAYIN! Sizi engelleyenleri hemen görün


Facebook‘u kullanmak oldukça eğlenceli, ancak başınıza hoş olmayan bir durumun gelmemesi için sitedeki davranış tarzınızda ve diğer bazı konularda dikkatli olmanız gerekiyor. İşten kovulma, boşanma, bilgisayarınıza virüslerin bulaşması ve hatta daha kötüleri Facebook’ta bazı kullanıcıların başına gelen felaketler arasında.
Sizinle paylaşacağımız bu 10 hatayı Facebook’da yapmamaya dikkat edin:
1. Hesabınızı sadece reklam amaçlı kullanmak: Bu Twitter’da sıkça yapılıyor, ancak Facebook’u sadece reklam amacıyla kullanıyorsanız arkadaşlarınızın sizi silmesine veya yok saymasına hazır olun.
2. Aşırı kişisel detaylara girmek: Son olduğunuz ameliyatın resimlerini kimsenin görmek isteyeceğini düşünüyorsanız bu fikrinizi değiştirmelisiniz.
3. Sarhoşken yorum yapmak: Alkolün etkisindeyken yorum yapmak, ertesi gün sizi gülünç duruma düşürebilir ve pişman edebilir.
4. ‘Sıkıştım, bana yardım et’ uydurmalarına kanmak: Size eski bir arkadaşınız olduğunu, bir yerde sıkışıp kaldığını söyleyen ve para göndermenizi isteyen kişilere inanmayın. Arkadaşınızdan gelen bir mesaj gibi görünse bile sizden para isteyenlere şüpheyle yaklaşın.

5. İş arkadaşlarınıza, patronunuza veya arkadaşlarınız hakkında kötü şeyler söylemek: Facebook’ta yazdıklarınız nereyese sonsuza kadar dijital dünyada kayıtlı kalabilir, bu nedenle yazdıklarınıza dikkat edin.
6. Zararlılara geçit vermek: Abartılı ve gerçek dışı görünen şeyler vaad eden link’lere tıklamayın. Bazı sahte uygulamalar, bilgisayarınıza zararlı yazılımları sokabilir, ve daha kötüsü sizin duvarınızda da kendini yayınlayabilir.
7. Bedava WiFi noktalarından oturum açmak: Bu tür ağlara sızmak ve verileri ele geçirmek oldukça kolay. Facebook’un kullandığı güvenliksiz protokol, kullanıcı adı ve parolanızın çalınmasına neden olabilir.
8. Profil resmi güzel olan kişileri arkadaş olarak eklemek: Bunu yapıyorsanız alakasız spam mesajları almaya hazır olun. Bu şekilde bir sahtekar bilgilerinizi elde etmeye de çalışıyor olabilir.
9. Facebook Platform oyunları içindeki link’lere tıklamak: Bu oyunlar, reklamcılarla söylediklerinden farklı bilgileri paylaşıyor olabilirler; dikkatli olun.
10. Facebook’un varsayılan gizlilik ayarlarını kullanmak: Facebook, reklam modelinin işlemesi için bilgilerinizi dünyayla paylaşmanızı istiyor. Bu nedenle varsayılan ayarlar bilgilerinizi korumak için yeterli olmayabilir.
Gündeme damgasını vuran konular herzaman için ‘en çok aranan’lar arasında olur, ve doğal olarakta Gamze Özçelik Eylül ayına damgasını vurmuş… Buradan şu sonuç çıkıyor, insanlar deli gibi Gamze’nin tecavüz görüntülerini bulmaya çabalamış…
Ayrıca futbol herzaman için popüler olduğuna göre, ilk beş aramada futbol takımlarının isimlerini görmek pek şaşırtıcı değil. Yalnız üç büyükler arasından iki takımın ilk beş sırada yer almasına rağmen Beşiktaşın ilk onbeş arasında olmaması ilginç.
Share:

4 Eylül 2014 Perşembe

KÖPEKLER TARAFINDAN BÜYÜTÜLEN BEBEK ÇOCUK

KÖPEKLER TARAFINDAN BÜYÜTÜLEN BEBEK...


Böylesi ne duyuldu ne görüldü Dünya bu bebeği Konuşuyor ...Rusya'nın Ufa kentinde yaşayan 3 yaşındaki bir kız çocuğunun
alkolik annesi tarafından bakılmadığı için köpekler tarafından büyütüldüğü ortaya çıktı. Yerel basında çıkan haberlere göre sosyal yardım görevlilerince annesinin evinde bulunan kız Madina adlı kız çocuğunun yürürken ayaklarıyla birlikte ellerini de kullandığı, evdeki köpekler tarafından beslendiği ve geceleri hayvanlarla birlikte uyuduğu belirlendi.
Share:

24 Ağustos 2014 Pazar

Dünya'nın En Büyük Kedisi Chila Görenleri Şaşkına Çeviriyor

Dünya'nın En Büyük Kedisi Chila Görenleri Şaşkına Çeviriyor



Moskova’da düzenlenen uluslararası kedi fuarına, Rusya’nın en büyük kedisi damgasını vurdu.
Moskova’nın Krokus Expo Fuarcılık Merkezi’nde bu yıl 14′üncüsü düzenlenen “Expocat 2011″ uluslararası kedi fuarına dünyanın farklı coğrafyalarından katılan kediler, güzellikleriyle ziyaretçileri büyüledi. Yaklaşık 25 farklı türden bin 200 kedinin görücüye çıktığı fuar, Moskovalı kedi tutkunlarının akınına uğradı. Sekiz farklı dalda birincilik için yarışan kediler renkli görüntülere sahne olurken, fuarın en büyük kedisi seçilen 10,2 kilogram ağırlığındaki “Tigr” (Kaplan) isimli dev kedi ziyaretçilerin
ilgi odağı oldu.



Amerika kökenli kedisinin dünyanın en büyük evcil kedi türünden olduğunu belirten Yelena Popova, Tigr’in yumuşak huylu ve akıllı bir kedi olduğunu söyledi. Popova, “Şimdiye kadar bir kere dahi olsun kimseyi tırmalamadı. En sinirli zamanında bile dişini ve tırnaklarını kimseye göstermez. Zaten bu agresif bir kedi olsaydı kendisini idare etmemiz çok zor olurdu. Onun tek agresifliği farelere karşı” şeklinde konuştu.
İki gün süren Expocat 2011′i 40 bin kişinin ziyaret ettiği bildirildi.


AGŞİN KİŞİYEV AA-


kaynak site :
http://www.forumgazetem.com/2011/09/27/moskova-kedi-fuarini-2-gunde-40-bin-kisi-ziyaret-etti/
Share:

21 Haziran 2014 Cumartesi

Karaca oğlan Gerçekten Yaşamış biri mi Yoksa bir Masal mı ?



KARACAOĞLAN DİYE GERÇEK ANLAMDA YAŞAMIŞ KİŞİ YADA BİR ŞAHIS VAR MIDIR YOK MUDUR?
Kimi Araştırma Çevrelerine göre Geçmişte Karacaoğlan Diye Yaşamış Kişi Yada Şahıs Yoktur ve Hiç Bir Zamanda Olmamıştır!
Sahibi Belli Olmayan Anonim Eserlere ''KARACAOĞLAN'' Atıflaması Yapılır - KARACAOĞLAN Anadoluda Söylenen Dilden Dile Gelen Ağıt Şiir Türkü vs Türündeki Sahibi Belli Olmayan Sözlere Yakıştırılan Bir Hayali Karakterdir , Söylentilere  Göre Tıpkı Karadeniz'deki '' TEMEL '' Örneği Gibi ...
1606' doğduğu, 1679'da ya da 1689'da öldüğü sanılmaktadır. Yaşamı üstüne kesin bilgi yoktur.  
Doğum yeri gibi, ölüm yeri de kesin olarak bilinmemektedir

Şiirlerinden, çok uzun yaşadığı anlaşılmaktadır. Hoca Hamdi Efendi'nin anılarına göre Maraş'taki Cezel Yaylası'nda doksan altı yaşında ölmüştür.
Sırasıyla bu iki soruya Karacaoğlan hakkında yapılan araştırmaları ve şiirleri göz önüne alarak cevap arayalım: Cumhuriyet döneminde Karacaoğlan hakkında yapılan araştırmaların çoğunda XVII. Yüzyılda Çukurova’da yaşayan  
Karacaoğlan’dan başka Karacaoğlanların da var olduğu dile getirilmiş


1-“Nizipli Karacaoğlan” 

2-“Rumelili Karacaoğlan”

3-“Yozgatlı Karacaoğlan”

... gibi şairlerin varlığı üzerinde fikirler ortaya konmuş. 

Yaşar Kemal'in Üç Anadolu Efsanesi adlı kitabını epeydir okumak istiyordum. Bu hafta sonu nihayet elime aldım. Yaşar Kemal'in o güzelim  Türkçesinin eşsiz lezzetine vara vara önce Köroğlu efsanesini okudum. Akabinde Karacaoğlan efsanesine geçtim. Hey! Nasıl severim Karacaoğlan'ı anlatamam. Şairdir bir kere... Hımm... Sonra bağlama çalar. Maceracıdır. "Etme, eyleme, uyma şeytan sözüne. Gurbet elin kahrı zehirden acıdır. Senin başındaki kavak yelleri gelir geçer... Sazının üstüne saz yok, sözünün üstüne söz yok.... Obadan ayrılma. Gitme gurbet ellere." demişlerdir demesine ama gençtir  
Karacaoğlan. Yüreğinde bir top ışık, bir ateş harmanı, çiçek açmış o bahar dalı... Yeni yüzler, yeni dünyalar görmek, yeni yeni insanlarla tanışmak, yeni yeni şeyler söylemek onu çeker.  Yolundan döndüremezler. Aşığın birine sormuşlar. Vatanın nere? diye... Sazını göstermiş. "Bura," demiş. O hesap. Aşıktır. Bir yerlere sığamaz Karacaoğlan. Sazı sırtında, yine, yeni, yeniden yollara düşer.  İlk defa gurbete çıkmıyordur ki üstelik... Daha önce defalarca uzun uzun ovaları, yolları, belleri, dağları yürümüştür. Ayrıca nereye gittiğini, neyle karşılaşacağını bilmemesi her daim hoşuna gider

Belgeler gösterilmiştir.Bu Bilgiler aşağıdaki Kaynak sitelerden alınmıştır benzer kaynaklar çoktur

Yaşamı üstüne kesin bilgi yoktur!  
Nereli olduğu üstüne değişik görüşler öne sürülmüştür.
Bazıları Osmaniye ili Düziçi ilçesinin Farsak köyünde doğduğunu söylerler. Batı Anadolu'da yaşayan Karakeçili aşireti onu kendinden sayar. Mersin'in Silifke, Mut, Gülnar ilçelerinin köylerinde, o yöreden olduğu ileri sürülür.
Kaynaklardan ve şiirlerinden edinilen bilgilerden çıkarılan, onun Çukurova'da doğup, yörenin Türkmen aşiretleri arasında yaşadığıdır.
Adı bazı kaynaklarda Simayil, kendi şiirlerinden bazısında ise Halil ve Hasan olarak geçer. Akşehirli Hoca Hamdi Efendi'nin anılarına göre Karacaoğlan yetim büyüdü. Çirkin bir kızla evlendirilmek, babası gibi ömür boyu askere alınmak korkusu ve o sıralarda Çukurova'da derebeyi olan Kozanoğulları ile arasının açılması sonucu genç yaşta gurbete çıktı. İki kız kardeşini de yanında götürdüğünü, Bursa'ya, hatta İstanbul'a gittiğini belirten şiirleri vardır. Yine bu şiirlerinden anlaşıldığına göre, Bursa'da ev bark sahibi oldu, evlat acısı gördü.Anadolu'nun çeşitli illerini gezdiği, Rumeli'ye geçtiği, Mısır ve Trablus'a gittiği de sanılıyor. Yaşamının büyük bir bölümünü Çukurova, Maraş, Gaziantep yörelerinde geçirdi.

Doğum yeri gibi, ölüm yeri de kesin olarak bilinmemektedir. Şiirlerinden, çok uzun yaşadığı anlaşılmaktadır. Hoca Hamdi Efendi'nin anılarına göre Maraş'taki Cezel Yaylası'nda doksan altı yaşında ölmüştür. 

En son bulgulara göre ise mezarının İçel'in Mut ilçesinin Çukur köyündeki Karacaoğlan Tepesi denilen yerde olduğu sanılmaktadır.
Karacaoğlan Osmanlı Devleti'nin iktisadi bunalımlar ve iç karışıklıklar içinde bulunduğu bir çağda yaşamıştır. Şiirinin kaynağını, doğup büyüdüğü göçebe toplumunun gelenekleri ve içinde yaşadığı, yurt edindiği doğa oluşturur. Güneydoğu Anadolu, Çukurova, Toroslar ve Gavurdağları yörelerinde yaşayan Türkmen aşiretlerinin yaşayış, duyuş ve düşünüş özellikleri, onun kişiliği ile birleşerek âşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş getirir. Anadolu halkının 17. yy'da çektiği acılar, göçebe yaşantısının yoklukları, çileleri, çaresizlikleri, şiirinde yer almaz.
Karacaoğlan'ın şiirileri aşk ve doğa üzerinde kuruludur. Ayrılık, gurbet, sıla özlemi ve ölüm en çok değindiği konulardır.  
Duygularını, yaşadıklarını, düşüncelerini içten, gerçekçi ve özgün bir şiir yapısı içinde anlatır. Karacaoğlan, Türk aşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş biçimi getirdi. Doğa benzetmelerini sık sık kullanır. Çok yalın ve temiz bir Türkçe kullanır.
Karacaoğlan halk söyleyişine ve zevkine bağlı kalarak doğa sevgisi,aşk ve gurbet gibi temaları işlemiştir.Yaşadığı dönemde üne kavuşmuş,kendisinden sonra gelen birçok ozanı derinden etkilemiştir. Bu olumlu etkiler günümüz Türk şiirine kadar uzanır.Elinde sazı,dilinde sözüyle köy köy diyar diyar dolaşır insan ve tabiat sevgisini işlemiştir.Karacaoğlan güzellere düşkündür.
Onun övdüğü,izini sürdüğü güzeller canlı hayatın içindedir.Gönlünde bütün güzellere yer vardır. Şiirlerini ilk kez Nüzhet Ergun derleyip yayınladı. Birçok şiiri bestelenmiştir.
Şiirlerinin türleri
Karacaoğlan, yaşadığı çağda yetişmiş başka saz şairlerinin tersine, dil ve ölçü bakımından Divan Edebiyatı'nın ve tekke şiirinin etkisinden uzak kalmıştır. Anadolu insanının o çağdaki günlük konuşma diliyle Türkçe yazmıştır. Kullandığı Arapça ve Farsça sözcüklerin sayısı azdır. Lirik söyleyişi vardır. Yöresel sözcükleri ise yoğun bir biçimde kullanır. 
Deyimler ve benzetmelerle halk şiirinde kendine özgü bir şiir evreni kurmuştur. Bu da onun şiirine ayrı bir renk katar. Bu sözcüklerin bir çoğunu halk dilinde yaşayan biçimiyle, söylenişlerini bozarak ya da anlamlarını değiştirerek kullanısadr. Karacaoğlan, halk şiirinin geleneksel yarım uyak düzenini ve yer yer de redifi kullanmıştır. Hece ölçüsünün 11'li (6+5) ve 8'li (4+4) kalıplarıyla yazmıştır.

Karacaoglan
Bazı şiirlerinde ölçü uygunluğunu sağlamak için hece düşmelerine başvurduğu da görülür. Mecaz ve mazmûnlara çokça başvurması, söyleyişini etkili kılan önemli öğelerdir. Şiirsel söyleyişinin önemli bir özelliği de, halk şiiri türü olan mani söylemeye yakın oluşudur. 
Koşmalar, semailer, varsağılar ve türküler şiirleri arasında önemlice yer tutar. Bunların her birinde açık, anlaşılır bir biçimde, içli ve özlü bir söyleyiş birliği kurmuştur. Pir Sultan Abdal, Âşık Garip, Köroğlu, Öksüz Dede, Kul Mehmet'ten etkilenmiş; şiirleriyle Âşık Ömer, Âşık Hasan, Âşık İsmail, Katibî, Kuloğlu, Gevheri gibi çağdaşı şairleri olduğu kadar 18. yüzyıl şairlerinden Dadaloğlu, Gündeşlioğlu, Beyoğlu, Deliboran'ı, 19. yüzyıl şairlerinden de Bayburtlu Zihni, Dertli, Seyranî, Zileli Talibî, Ruhsatî, Şem'î ve Yeşil Abdal'ı etkilemiştir. 
Daha sonra da gerek Meşrutiyet, gerek Cumhuriyet dönemlerinde, halk edebiyatı geleneğinden yararlanan şairlerden Rıza Tevfik Bölükbaşı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Behçet Kemal Çağlar, Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Kutsi Tecer ve Cahit Külebi Karacaoğlan'dan esinlenmişlerdir. 
Şiirleri 1920'den beri araştırılan, derlenip yayımlanan Karacaoğlan'ın bugüne değin, yazılı kaynaklara beş yüzün üzerinde şiiri geçmiştir. varsağının kurucusu ve en çok varsağı söyleyen şair karacaoğlandır. 
Karacadağ adı buradan gelmektedir.Ama bir başka söylentiye göre hikayesi şöyledir;Diyarbakır beyinin dünya güzeli bir kızı varmış.
Beyin yanında marangoz olarak çalışan yoksul bir delikanlı, bu kızı görüp aşık olmuş. Anasına gidip, beyin kızını kendisine istemesini söylemiş. 
Anası her ne kadar, bu işin olamayacağını anlatmaya çalışmışsa da oğlunun yalvarmalarına dayanamayarak, beye gidip durumu anlatmış ve sözlerini de şu maniyle bitirmiş.

Güneşe bakmak olmaz Gönülü kırmak olmaz Büyüklük sizde kalsın Seven ayırmak olmaz
 free counter

KARACAOĞLAN EJDERHA İLE SAVAŞMIŞ ...

Bey kadını dinledikten sonra, "Benim de çok sevdiğim bir oğlum vardı. Bir gün atalarımızdan kalma değerli kılıcımızı alarak, dağda yaşayan ve insanların başına bela olan ejderhayı öldürmeye gitti fakat, ejderha onu öldürdü ve kılıç da dağda kaldı. 
Eğer, oğlun bu ejderhayı öldürür, o kılıcı da geri getirirse kızımı ona veririm" demiş. Anası gelip olanları oğluna anlatınca, delikanlı anasıyla helallaşıp hemen dağa gitmiş.
Ejderha Karaca oğlanı görünce, ağzından ateşler püskürterek, daha delikanlı davranamadan, onu yakıp öldürmüş.
Oğlan can acısıyla öyle derin bir ah çekmiş ki, feryadı gökleri titretmiş. Bu çığlığı işiten anası, oğlunun öldüğünü anlamış ve duyduğu büyük acı ile şunları söylemiş.

Sandım olacak düğün Kara gün oldu bugün Oğlumu alan dağlar Sen de karaya bürün

Acılı ananın bu ahı üzerine, dağ kararmış ve bundan böyle bu dağın adı da KARACADAĞolmuştur.

Araştırıcılar tarafından varlığı kabul edilen ancak yaşadığı yüzyıl hakkında anlaşmazlıklar bulunan Yozgatlı Karacaoğlan XVI. yüzyılda yaşamış bir Bektaşi Şairi olarak gösterildiği gibi 105 XIX. Yüzyılında yaşamış ümmi bir aşık106 ve medrese tahsilli görmüş bir şair 107
olarak da gösterilmektedir.

Yozgatlı Karacaoğlan’ın yaşadığı yüzyıl ve sosyal statüsü hakkındaki rivayetlerin bu derece çeşitlenmesi öncelikle Yozgatlı Karacaoğlan’ın varlığının araştırılmaya muhtaç olduğunu göstermektedir. Hangi yüzyılda olursa olsun Yozgat’ta Karacaoğlan adında bir aşık/şair gerçekten yaşamış mıdır? Yaşamışsa yaşadığı yüzyıl mensubu olduğu sosyal çevre ve köyü/ kasabası neresidir?

Sırasıyla bu iki soruya Karacaoğlan hakkında yapılan araştırmaları ve şiirleri göz önüne alarak cevap arayalım: Cumhuriyet döneminde Karacaoğlan hakkında yapılan araştırmaların çoğunda XVII. Yüzyılda Çukurova’da yaşayan Karacaoğlan’dan başka Karacaoğlanların da var olduğu dile getirilmiş. Bu çevrede “Nizipli Karacaoğlan”
108 “Rumelili Karacaoğlan”109 “Yozgatlı Karacaoğlan”110… gibi şairlerin varlığı üzerinde fikirler ortaya konmuş. Belgeler gösterilmiştir.

İşte bu çerçevede Yozgatlı Karacaoğlan’ın hakkında ileri sürülen görüşler şu noktalarda toplanmaktadır.

Yukarıda adı geçen makalesinde en az dört Karacaoğlan’ın yaşamış olduğu görüşünü dile getiren Prof. Dr. İlhan Başgöz “Karaca’oğlan
111 adlı eserinde “bir Karac’oğlan dan ziyade Karac’oğlan geleneğinden Karac’oğlan şiir okulundan bahsetmenin daha doğru olduğu” kanaatini taşıdığı belirtmektir. 112 Yayınlandığı bu eserinden sonra Karacaoğlan üzerine yaptığı araştırmaları sürdüren Başgöz yapılan araştırmalarla XVI. yüzyılda yaşadığı bildirilen Bektaşi tarikatına mensup Karacaoğlan’ın113 Yozgatlı olduğu hükmüne varmaktadır.
114 Bu Karacaoğlan Rumeli’deki savaşlara katılan bir yeniçeri şairidir. Yılmaz Göksoy’un tespit ettiği rivayetlerden115 yola çıkan Başgöz’e göre Karacaoğlan, Yozgat’ın Mamure (Aydıncık) köyünden olup, pazarlarda pekmez satarak geçimini temin etmektedir. Pazarlarda pekmez satarak geçimini temine çalışan bu köyü daha sonra Zileli Salih Hoca medresesinden tahsili görmekte, bulunan ardından saz şairleri geleneğine uygun bir şekilde rüya görüp bade içmekte çalıp türkü söylemektir. Ardından Yavuz Sultan Selim’in ordusunda İran seferine katılmakta, 1514 yılındaki bu seferde gösterdiği yararlılıklardan dolayı terfi etmekte, bunun ardından ordudan ayrılarak Yozgat’a dönmektedir. Yozgat’ta sevdiği kız alamayınca yeniden orduya katılarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılan Avrupa seferlerinde bulunmaktadır.116

Yozgatlı Karacaoğlan’a yakıştırılan bu uzun maceralı ve destani hayatın izaha muhtaç bir çok yeri bulunmaktadır. Pazarda pekmez satan bir köylünün daha sonra Zile’de medrese tahsili görmesi, medrese tahsilinden sonra bede içip, aşık olması, Yavuz’un ordusuyla İran’a Kanuni’nin ordusuyla Avrupa içlerine gitmesi, devşirme çocuklarından kurulan Yeniçeri ordusundan Kolağası Yardımcılığı rütbesine kadar yükselmesi, gerçek bir hayatın izlerini taşımaktan çok, musannifi bilinmeyen bir halk hikayesinin konusuna daha uygun düşmektedir.
117

Yozgatlı Karacaoğlan’ın XIX. yüzyılda yaşadığını dile getiren ilk yazılar M. Şakir Ülkütaşır tarafından kaleme alınmıştır. Ahali Gazetesi
118 ve Yeni Türk Mecmuası’nda 119 yayınlanan yazılarında Ülkütaşır, “Yozgatlı Karacaoğlan, Yozgat’ın Zeyneddin (Doğanlı) köyünde doğmuş ve o havalide tanınmış bir halk şairidir. 1260 h. tarihlerinde yani Osmanoğullarından Abdülmecid zamanında yaşamıştır. Ümmi olup deyişleri de fıtri istidadının mahsulüdür.” görüşlerine herhangi bir kaynak göstermeden yer vermekte ve Yozgatlı Karacaoğlan’a ait olarak gösterdiği beş koşmayı yayınlamaktadır.

Yozgatlı Karacaoğlan’ın XIX. yüzyılda yaşadığını savunan bir diğer araştırıcı ise tesbit ettiği rivayetlerde Prof. Dr. İlhan Başgöz’ün şairimizin XVI. yüzyılda yaşadığı görüşünü savunmasına kaynaklık eden Yılmaz Göksoy’dur. Erciyes dergisinden yayınlanan üç makalesinde
120 başta M. Şakir Ülkütaşır’ın yazıları olmak üzere, Yozgat civarında dolaşan rivayetleri değerlendirerek ve Yozgatlı Karacaoğlan’ın olduğu kabul edilen şiirleri inceleyerek sonuca ulaşmaktadır:
Yılmaz Göksoy, A. Gani Telli Hoca adlı kaynak kişinin Karacaoğlan’ın mezarının Gevrek ile Doğanlı köyleri arasındaki yığılı taşların arasında olduğunu söylediğini bildirmektedir
121 ki bu rivayet Ülkütaşır’ın Yozgatlı Karacaoğlan’ın Zeyneddin (doğanlı) köyünden olduğuna dair verdiği bilgiye de uymaktadır. 122
Yılmaz Göksoy’un tesbit edilen bir başka rivayet ise, Yozgatlı Karacaoğlan’ın Gevrek köyüne uğradığı, bir kıza aşık olduğu, kızı alamayınca da üzüntüsünden öldüğü şeklindedir.
123
Yine Göksoy tarafından tesbit edilen bir başka rivayetin Yozgatlı Karacaoğlan’ın Mamureli (Aydıncık) olduğuna işaret ettiğini ve bu rivayetin Prof. Dr. İlhan Başgöz tarafından onun XVI. Yüzyılda yaşadığının delili olarak gösterildiğini daha önce ifade etmiştik.
124
Bu rivayetlere ilaveten Göksoy, Karacaoğlan’ın şiirlerinde geçen yer isimleri ile Yozgat’taki yer isimleri arasında bağlantı kurmakta ve meşhur, Karacaoğlan ile Karacakız
125 hikayesinin de Yozgatlı Karacaoğlan’a ait olduğunu ileri sürmektedir. Göksoy’un bu konudaki görüşleri şu noktalarda toplanmaktadır:
Karacaoğlan’ın
“Mamalı’dan ben bir Rıdvan oğluyum”
mısraı bazı araştırıcılarca
126 XVII. Yüzyılda yaşayan Karacaoğlan’ın Mamalı aşiretinden olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Halbuki Dulkadirlilerin bir kolu olan Mamalı aşiretinin Bozok civarında yerleşmiş Türkmen oymaklarından olduğu açıktır. 127 Ayrıca;
“Uğran Pazarcık’a Salmanbaba’ya”

mısranın da Yozgatlı Karacaoğlan'a ait olmasının muhtemel olduğunu belirten Göksoy mamalı aşiretinin yerleştiği çorum un sungurlu ilçesine bağlı salman köyünün varlığına dikkat çekmektedir.Karacaoğlan ın;
“Tonuz ovasına her gelen çöker”
mısraını değerlendiren Göksoy Yozgat yaylalarının eski adı Tonuz olan Şarkışla ya kadar uzandığını belirterek yine Şarkışla nın Topaç köyü yakınlarındaki Kızılırmak’ın geçitlerinden birisinin Karacaoğlan adını taşımasına dikkat çekerek Yozgatlı Karacaoğlan’ın bu çevrede çalıp-söylediği kanaatine varmaktadır. Yine Karacaoğlan’ın;
Bozok kazasında Üsyünova da
128
Yavrunun menendi güzel var m’ola”

mısralarının Yozgatlı Karacaoğlan’ın varlığının delillerinde biri olduğunu bildirmektedir. Göksoy, Karacaoğlan ile Karakız’ın mezarının olduğu bu köye Karakız adını bu sebeple vermiş olduğu görüşlerini ortaya koymaktadır.
129 Makalelerinde daha sonra Karacaoğlan’ın şiirlerinde geçen mahalli kelimeler ve yer isimleri sadece Yozgat’ta kullanılan mahalli kelimeler olduğunu belirterek şiirlerde geçen Emir, Eymirli, Sincan gibi yer isimlerinin de Yozgat’ta bulunduğuna dikkat çekmektedir.130

Birbirinden farklı ve dağınık bu rivayetleri değerlendiren Göksoy biri XVI. yüzyılda diğeri XIX. yüzyılda yaşamış iki Yozgatlı Karacaoğlan’ın bulunabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
131 Görüldüğü üzere bu rivayet şu veya yüzyılda bir Yozgatlı Karacaoğlan’ın yaşadığına hükmetmemize yetecek bilgi ve belgeleri beraberinde getirmemektedir. XVI.yüzyılda bir Yozgatlı Karacaoğlan’ın yaşamış olacağı ise büsbütün imkansız gibi görünmektedir. XVI. büyük ölçüde göçebe hayatı yaşanan, mamur bir beldeden yoksun olan132 Bozok'ta XVI.yüzyılında yaşamış hiçbir şair günümüze gelmezken hakkında anlatılanlarda gerçekten çok hikaye unsurları bulunan Yozgatlı Karacaoğlan’ın günümüze gelmesi oldukça zordu. Kaldı ki Yılmaz Göksoy’un derlediği hikayeden 133 başka elimiz de bilgi bulunmadığı halde XVI. yüzyılda yaşamış Yozgatlı Karacaoğlan dan bahsetmek mümkün değildir.

Bununla birlikte eğer Yozgat’ta Karacaoğlan’ın adına bir şair yaşamışsa bunun XIX. yüzyılında yaşamış olması kuvvetle muhtemeldir. Yozgat XIX. yüzyılda Çapanoğulları’nın imar hareketleriyle Orta Anadolu’nun gelişmiş bayındır şehirlerinden biri haline gelirken açılan onlarca medresede tahsil görenlerin bir çoğü güçlü birer şair olacak bu yüzyılında tertip edilen cönk ve mecmualarda yerlerini almışlardır. Nitekim yaklaşık yüz yıl önce tertip edildiği anlaşılan Yozgat’ın Fakıbeyli köyünden İbrahim tarafından Yozgat İl Müzesi’ne bağışlanan bir cönkte XIX. yüz yılında yaşayan Yozgatlı şairlerle birlikte Karacaoğlan’ın da beş şiiri bulunmaktadır
134 yine bu dönemde yetişen Hüzni ve Zari’nin cönklerinde Karacaoğlan şiirleri bulunmaktadır. 135 Şiileri sözlü gelenekte yaşayan hayatı hakkındaki rivayetler halk arasında dolaşan Karacaoğlan’ın günümüze yakın bir tarihte yaşamış olmasını daha çok ihtimal için buluyoruz.

Bütün bu rivayetler ve şiirlerden hareketle meşhur Karacaoğlan’dan faklı olarak Yozgat’ta bir Karacaoğlan dan faklı olarak Yozgat’ta bir Karacaoğlan’ın yaşadığını kabul edersek, bu şairin meşhur Karacaoğlan’ın etkisi altında bu mahlası aldığını veya halkın Karacaoğlan’ı taklit etmesinden dolayı kendisine karaca oğlan adını yakıştırdığını ve zamanla bu mahlasla çerçevesinde tanındığını düşünebiliriz. Yozgatlı Karacaoğlan’a mal edilen şiirlerin çoğunda meşhur Karacaoğlan’ın tavrını, edasını görmekteyiz. Bu şiirler gerçekten Çukurovalı Karacaoğlan’a aittir yada Yozgatlı karaca oğlan, Karacaoğlan etki sinede şiir söyleyen bir şairimizdir. Karacaoğlan’ın Anadolu’da yüzyıllardır eksilmeyen şöhreti ve şiirlerinin bir çok şair tarafından taklit edildiği göz önüne alınırsa her iki ihtimalin de tabii olduğu anlaşılır.

Yozgatlı Karacaoğlan’a mal edilen şiirlerle, Yozgatlı diğer şairlerin şiirleri arasında bir takım konu, söyleyiş ve en önemlisi “ayak” benzerlikleri bulunmaktadır. Bu noktalardan hareketle Yozgatlı Karacaoğlan hakkında bir sonuca varılamaz ise de Karacaoğlan’ın ve şiirlerinin yukarıda değerlendirilen belgelerin ışığında Yozgat’a ve Yozgatlı şairlere uzak olmadığı rahatlıkla dile getirilebilir.

Sonuç olarak biz, buraya kadar değerlendirdiğimiz bilgi ve belgelerin ışığında Çukurovalı Karacaoğlan’ın etkisi altında şiir yazan XIX. Yüzyılda yaşamış bir Yozgatlı Karacaoğlan’ın varlığını aksi ispat olunana kadar kabul ediyor ve Yozgatlı Karacaoğlan’a mal edilen şiirleri de bu çerçevede değerlendiriyoruz.
_________________________________________________________________________________________________


Her Sabah Her Sabah Çıkar Bakarsın
Bilemiyorum Ne Derdin Var Yar Senin
Dertli Sinem Aşk Oduna Yakarsın
Bilemiyorum Ne Derdin Var Yar Senin

Bahar Gelmeyince Güller Açılmaz
136
Yarsız Yaylalara
137 Konup Göçülmez
Uykudan Mı Kalktın Gözün Açılmaz
Bilemiyorum Ne Dersin Var Yar Senin

Yaz Gelince Kuru Otlar Sulanır
Cahil Olanların Gönlü Bulanır
Yıl Başında İki Bayram Dolanır
138
Bilemiyorum Ne Derdin Var Yar Senin

Bahar Gelmeyince Güllerin Bitmez
Şakıyıp Dalında Bülbüller Ötmez
Her Sabah Ellerin Koynundan Gitmez
Bilemiyorum Ne Derdin Var Yar Senin

Karac’oğlan Der Ki Olduğu Yerde
Ciğer Biryan Olur Gördüğü
140 Yerde
Sabah Güneşinin Doğduğu Yerde
Bilemiyorum Ne Derdin Var Yar Senin
141

Kömür Gözlüm Ben Bu Yerden Gidersem
Gülen Oynan Yaran İle Eş İle
Aralıktan Kem Haberin Duyarsam
Delem Bu Sineme Kara Taş İle

Hey Ağalar Ben Bir Hata İşledim
Gamı Koydum Kasavete Başladım
Elma Deyi Al Yanağı Dişledim
İncitmişim Dökülesi Diş İle

Ememedim Leblerinden Barımı
143
Deremedim Has Hasbahçemden Narımı
144
Kim Ağlatmışım Benim Nazlı Yarim
Kan Doldurmuş Gözlerine Yaş İle

Karac’oğlan Ben Sevdadan Doyamam
145
Ak Gerdanda Çifte Benler Sayamam
Can Tatlıdır Cana Kıyamam
Meğer Ağu Yediler Aş İle
146

Ateşim Yanmadan Tütünüm Tüter
Havaya Bulutun Ağdığını Gibi
Yarin Bahçesinde Gülleri Biter
Ayın On Dördünde Doğduğu Gibi

O Yar Yine Bize Name Yollanmış
Arif Olan Sözlerinden Anlamış
Al Yanaklar Domur Domur Terlemiş
Rahmetin Güllere Yağdayı Gibi

Karaca Oğlan Aydur Başların Tacı
Ayrılık Şerbeti Zehirden Acı
Kıvrım Kıvrım Olmuş Zülfünün Ucu
Mor Menevşe Boynun Eğdiği Gibi
147

 


Share:

Etiketler

Recent Posts

Unordered List

Ordered List

Pages

Theme Support